29 Kasım 2010 Pazartesi

Çinli öğrenciler Amerika yolcusu

Amerikan üniversiteleri her yıl binlerce yabancı öğrenciyi kabul ediyor. 2009-2010 eğitim döneminde Amerika'da okuyan yabancı öğrencilerin çoğunluğunu Çinden giden gençler oluşturdu. Böylece Çin, Amerika'ya en çok öğrenci gönderen ülke oldu ve Hindistan'ı geride bıraktı. Çin'in ekonomik gelişmesi ve orta sınıfın ekonomik gücünün artması bu gelişmenin başlıca nedenleri arasında gösteriliyor.

2009-2010 eğitim döneminde ABD'de okuyan Çinli öğrenci sayısı bir yıl öncesine göre yüzde 30 oranında arttı ve 128 bine ulaştı. Şu anda ABD'de okuyan yabancı öğrencilerin yüzde 18,3'ünü Çinli öğrenciler oluşturuyor. Hindistanlı öğrencilerin sayısı ise sadece yüzde 2 oranında artarak 105 binde kaldı. Bu da, öğrenci sayısının artışındaki etkenin sadece nüfus artışıyla doğru orantılı olmadığını gösteriyor. İki ülkeden Amerikaya giden öğrencilerin eğitim tercihleri de farklı. Amerika'da okuyan Çinli öğrenciler daha çok işletme, mühendislik ve fen bilimleri alanlarını tercih ederken, Hindistan'dan ABD'ya giden öğrenciler mühendislik, matematik ve bilgisayar üzerine eğitim almayı tercih ediyorlar.

Öğrencilerden ABD ekonomisine 20 milyar dolar
ABD Ticaret Bakanlığı'na göre yabancı öğrenciler Amerikan ekonomisine 2009 yılında 20 milyar ABD Doları tutarında katkıda bulundular. Yabancı öğrencilerin üçte ikisi, okul ve konaklama ücretlerini kendi olanaklarıyla ya da ailelerinin yardımıyla ödedi. Eğitim için ABD'ye giden Çinli öğrencilerin birçoğu yüksek lisans programlarını tercih ediyor. Lisans eğitimi için ABD'ye giden Çinli öğrenci sayısı da giderek artıyor. Geçen yıl üniversite eğitimini ABD'de almak isteyen Çinli öğrencilerin sayısı yüzde 50 oranında artarak 40 bine çıktı. Üniversiteyi yurt dışında okumak haliyle sadece yüksek lisans yapmaktan ekonomik olarak daha zor. Daha fazla para ve zaman ihtiyaç duyuluyor. Buna rağmen, her geçen yıl giderek daha çok öğrenci üniversite diplomasını ABD'den almak için ülkedeki üniversitelere başvuruda bulunuyor. Uluslararası Eğitim Enstitüsü Başkan Yardımcısı Peggy Blumenthal, “Çin ekonomisi hızla büyüyor. Ekonomik gücü artan orta sınıf, çocuklarını yurt dışında okumaya göndermek için gün geçtikçe daha fazla maddi olanağa sahip oluyor. Birçok ailenin tek çocuğa sahip olması da tüm imkanların bu çocuk için seferber edilmesine yarıyor” açıklamasını yapıyor.

Bir Çinli öğrencinin ABD'de eğitim görmesinin yıllık masrafı 250 bin yuan, yaklaşık 37 bin ABD Doları. Doların değer kaybetmesi bu faturayı biraz daha azaltsa da, Çin'deki birçok aile için böyle bir faturanın ödenmesi ciddi fedakarlık gerektiriyor. Yine de dolardaki değer kaybını ve ABD'nin Çinli öğrencilere daha esnek bir vize prosüdürü uygulamasını artan talebin nedenleri arasında sıralamak doğru olur.

Beyin göçü tersine mi dönüyor?
Eğitim ücreti aileleri, beyin göçü de Çin hükümetini düşündürüyor. Ya da düşündürüyordu demek lazım. Geçmiş veriler ABD'deki bir üniversiteden mezun olan öğrencilerin sadece dörtte birinin Çin'e geri döndüğünü gösteriyor. Özellikle fen bilimleri alanında doktora yapan öğrenciler Çin'e geri dönme konusunda hiç aceleci davranmıyorlar. Bu öğrencilerin yüzde 90'ı mezun olduktan sonra en az 5 yıl daha ABD'de kalıyor ve çalışıyor. 2008'deki ekonomik krizden sonra beyin göçünün tersine dönmeye başladığını da söylemeliyiz. Krizden sonra birçok yetişmiş eleman ABD'den ülkesine doğru yola çıktı. Aralarında bu ülkeye okumaya gitmiş ve oraya yerleşmiş Hintli ve Çinli öğrenciler de var. Yapılan araştırmalar, geri dönüş nedenlerini de daha iyi kariyer fırsatları, ailevi nedenler ve yaşam kalitesi olarak gösteriyor. Aslında sadece beyin göçü değil eğitim alanında da farklı eğilimler var. Çin'de okuyan yabancı öğrenci sayısı da buna bir örnek. 2008-2009 yıllarında Çin'de 238 bin yabancı öğrenci eğitim gördü. Bu öğrencilerin çoğu Kore Cumhuriyeti, ABD ve Japonya'dan geldi. 1996 yılında Çin'de sadece 1400 ABD'li öğrenci eğitim görürken bu rakam 2009'da 14 bine yaklaştı. Çin'den ABD'ye giden öğrenci sayısı daha hızlı bir artış gösterse de, ABD'den Çin'e okumak için gelen öğrenci sayısının düzenli bir şekilde arttığı da son 15 yıllık rakamlara bakıldığında net bir şekilde görülebiliyor.

Bu yazı, çeşitli kaynaklardan derlenerek Özgür Gürbüz tarafından hazırlanmıştır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder