Geçtiğimiz hafta başkent Beijing, otomotiv sektörünün önemli gövde gösterilerinden birine ev sahipliği yaptı. 2010 Beijing Uluslararası Otomobil Fuarı, 16 ülkeden 2 bin 100 firmanın katılımıyla gerçekleşti. 89 adedi ilk kez olmak üzere 990 yeni otomobil dünyaya tanıtıldı. Sadece otomobiller değil, yedek parçalar ve otomobil aksesuarları da 200 bin metrekarelik fuar alanında sergilendi.
“Daha yeşil bir gelecek” başlıklı otomobil fuarına çevreci araçlar damgasını vurdu desek yeridir. Çevreci araç üretebilme kapasitesini, otomotiv piyasası gelecekte her firmanın ulaşmak istediği bir hedef olarak görüyor. Çin içinde de bu konuda ciddi bir rekabet var. Uzmanlar, General Motors ortaklı SAIC gibi firmaları bu yarışta avantajlı görürken, daha önceki programlarımızda tanıttığımız BYD gibi, özellikle elektrikli ve melez otomobillere yatırım yapan firmaların da şansı olduğu görüşünde. BYD Çin pazarı dışında yurt dışı pazarlara da açılma niyetinde.
“Daha yeşil bir gelecek” başlıklı otomobil fuarına çevreci araçlar damgasını vurdu desek yeridir. Çevreci araç üretebilme kapasitesini, otomotiv piyasası gelecekte her firmanın ulaşmak istediği bir hedef olarak görüyor. Çin içinde de bu konuda ciddi bir rekabet var. Uzmanlar, General Motors ortaklı SAIC gibi firmaları bu yarışta avantajlı görürken, daha önceki programlarımızda tanıttığımız BYD gibi, özellikle elektrikli ve melez otomobillere yatırım yapan firmaların da şansı olduğu görüşünde. BYD Çin pazarı dışında yurt dışı pazarlara da açılma niyetinde.
Beijing otomobil fuarında tanıtılan SAIC'in E1 modeli, fuardaki onlarca elektrikli otomobilden sadece bir tanesiydi. SAIC'in çevreci araçlara yaptığı 879 milyon dolarlık yatırımın bir sonucu da denebilr. Roewe 750 melez otomobil ise bu yılın sonunda SAIC fabrikalarında seri üretime dahil olacak. Roewe 750'yi, Roewe 550 ve 2012'ye yetiştirilmesi düşünülen E1 izleyecek.
Devlet destekli Beijing Otomotiv Endüstrisi Holding tarafından üretilen bir başka elektrikli otomobil olan BE701 için de seri üretim planları yapılıyor. 2 milyar 280 milyon yuan değerindeki fabrika Beijing yakınlarında inşa ediliyor. İnşaat tamamlandığında yılda 50 bin elektrikli otomobil, 100 bin de melez yani hibrid otomobil üretmek mümkün olacak.
J.D. Power'dan deneyimli analist Mervin Guo, yabancı firmalarla Çinli firmalar arasında hala teknoloji açısından bir farkın söz konusu olduğunu, ancak Çinli firmaların bu açığı kapatabileceklerini söylüyor.
Elektrikli otomobillerden, melez araçlardan bahsettiğimizde aslında bilim kurgu filmlerinde gördüğünüz, yıllar sonra, bir ihtimal caddeleri dolduracak araçlardan bahsetmiyoruz. Birkaç yıl içerisinde, aynı enerji tasarruflu araçlar ve çevreci motorlarda olduğu gibi, bu çevreci taşıtlar da günlük hayatımızın bir parçası olacak. BYD'nin elektrikli taksilerinin Hong Kong'a komşu Shenzen'de kullanılmaya başlaması da buna bir kanıtı sayılabilir. Yapılan tahminler, 2020 yılında melez ve elektrikli araçların Çin'deki pazar payının yüzde 15 olacağına işaret ediyor. Dünyada ise melez araçların payının yüzde 7, sadece elektrikle çalışan araçların payınınsa yüzde 12'ye ulaşması bekleniyor.
Elektrikli araç üretimiyle ilgili Çinli firmaların atakları bunlarla sınırlı değil. Türkiye'de de faaliyet gösteren Çin'in en büyük bağımsız otomobil üretecisi Chery, Amerikalı elektrikli araç aksamı üreticisi Better Place ile bir anlaşma imzaladı. Anlaşmanın temelinde, iki firmanın elektrikli araç prototipleri üzerinde çalışması ve elektrikli araçlar için bir “şarj istasyonları ağı” kurulması yatıyor. Chery'inin bir başka anlaşmayı da, Arjantinli ünlü fotbolcu Lionel Messi'yla imzaladığını da anımsatalım. Messi, Chery otomobillerinin uluslararası tanıtım elçisi olacak.
Çevre temasının damgasını vurduğu Beijing Otomobil Fuarı'na bu yıl ilginin daha da artması aslında Çin'in geçtiğimiz yıl ABD'ni geçerek dünyanın en büyük otomobil pazarı olmasında yatıyor. Otomobil satışlarındaki artış, bu eğilimin devam edeceğine işaret ediyor. 2009 yılında araç satışları, bir önceki yıla göre yüzde 50 artıp 13 milyon 700 bine ulaşmıştı. 2010'un ilk 3 ayında ise satışlar 2009'un ilk üç ayına göre yüzde 76 arttı. Buna karşın, Çinli otomobil üreticilerin dış pazarlarda, özellikle de Kuzey Amerika pazarında söz sahibi olabilmeleri için teknoloji alanında ciddi yatırımlar yapmaları gerekiyor. Geely'inin CK modelinin Mercedes C-Class'a benzemesi, veya BYD'nin F3 modelinin Toyota Corolla'yı andırması sektörü yakından takip edenlerce sıkça dillendiriliyor. Bu yüzden de Geely'nin Volvo'yu satın alarak yaptığı hamle sadece Avrupa pazarına girmek için değil, teknoloji transferi açısından da önem taşıyor.
Fuarın bir başka dikkat çeken yanıysa sergilenen lüks modeller oldu. Citroen Revolte, Mercedes Benz'in melez otomobili S-400, Bugatti Veyron Grand Sport ve yine Mercedes Benz SLS AMG modelleri Çin'de gazete sayfalarını süsledi. Fuar boyunca 150 milyon yuan değerinde 40 lüks araın satıldığı bildiriliyor. 38 milyon yuan fiyat biçilen Bugatti Veyron da bunlardan biriydi ve fuarın ik günü alıcı buldu. Dünyada 300 adet bulunan bu aracın Avrupa'daki satış fiyatı 2 milyon 650 bin avro.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder