30 Mart 2010 Salı

Çin ekonomisinin geleceği


Özgür Gürbüz-CRI Türkçe Servisi / 30 Mart 2010

 Dünyanın şahit olduğu en büyük ekonomik krizlerden birine sahne olan 2009 yılında Çin'in gayri safi yurt içi hasılası yüzde 10,7 oranında artarken, dünyanın en büyük ekonomisine sahip Amerika'da artış yüzde 0,1, Japonya'da – 3,9 ve Almanya'da yine – 2,4 oldu. 2010 için Çin Hükümeti'nin hedeflediği artış oranı ise yüzde 8. Dünya Bankası'nın tahminleri bu rakamın 1,5 puan üzerinde. Son 10 yılda gayri safi yurtiçi hasıla artışı 8 kez 7 puanın üzerinde gerçekleşti. Herkes, bu büyümenin ne kadar süreceğini merak ediyor? Kimileriyse Çin'in ne zaman dünyanın bir numaralı ekonomisi olacağı üzerine bahse giriyor. 

Gayri safi yurt içi hasıladaki artış ekonominin gidişatı konusunda önemli bir gösterge olsa da Çin ekonomisini anlamak için başka verileri de gözden geçirmekte fayda var. Birçok farklı uzmanın değerlendirmelerinden ve istatiksel verilerden bir derleme yaparsak şu sonuçlar ortaya çıkıyor. 

Çin'in üç borsasından biri olan Shangai Borsası bileşik endeksi 1990'dan günümüze yüzde 2400'lük bir artış gösterdi. Çin'in bütçe açığı Amerika gibi büyük ekonomilerle kıyaslandığında kötü sinyaller vermiyor. Nüfus genç ve ekonomi oldukça hızlı büyüyor. Ülkenin altyapısı, büyüklüğüne oranla iyi bir düzeyde. Demiryolları ve otoyollarına yenileri ekleniyor. Kendi uçağını, trenini, otomobilini ve uçağını yapan bir ülke Çin. Ekonomik reformları da aslında teknoloji ve bilimin üretim sürecinde daha fazla rol oynamasına odaklanmış. Gelecek yıllarda ucuz ve günlük tüketime yönelik ürünlerin yerine yüksek teknoloji ürünleri üretmek için ekonomik yapıda ciddi değişiklikler planlanmış ve uygulamaya geçirilmiş durumda. 

Çinli firmalar sadece ülke içinde yatırım yapmıyor. Sadece ABD'de ticaretle uğraşan 200'ün üzerinde Çinli şirket var. 100'den fazlasını pazar değeri 100 milyon doların üzerinde olan firmalar oluşturuyor. Çin malı otomobil üreticileri Kuzey Amerika pazarı'na girmeye hazırlanıyor. 

Enerji konusunda da Çin'in atılımları sürüyor. Kömür ve hidroelektrik rezervleri açısından zengin kaynaklara sahip olan Çin, yenilenebilir enerji ve son zamanlarda nükleer enerjiye de yatırım yapıyor. 2009 yılında Çin'in rüzgar, güneş, biyokütle gibi yenilenebilir enerji kaynaklarına yaptığı yatırım 34 milyar 600 milyon dolar. İkinci sıradaki ABD'nin neredeyse iki katı. Öte yandan, çelik, doğalgaz ve petrol talebi artıyor. Büyümek isteyen her ülke gibi Çin'de bu kaynakların arzını ve sürekliliğini sağlamak zorunda. 

Tüm bu rakamlar, hızla gelişen ve gelişmeye devam edecek olan bir ekonominin sinyallerini veriyor. Bununla birlikte, Çin'in halletmesi gereken sorunları da var. Ülke içindeki göçmen işçilerin yaşam koşullarının yükseltilmesi, bazı uzmanlarca patlamaya hazır bir balona benzetilen konut sektörünün hizaya sokulması, ev fiyatlarının makul seviyeye geriletilmesi, kırsal kesimde yaşayanlar başta olmak üzere mevcut sağlık ve sigorta sisteminin daha da geliştirilmesi gibi. Çin hükümeti ayrıca iç tüketimi de artırarak ihracata dayalı bir ekonomik büyüme modeline bağlı kalmamak ve ülkedeki vatandaşlarının refah seviyesini yükseltmek de istiyor. Bununla birlikte ortaya çıkan çevre sorunlarıyla da baş etmek Çin'in karşılacağı sorunlardan biri olacak. 

Bu veriler, Çin ekonomisinin geleceği hakkında umarım size fikir vermiştir. Sizlerin ne düşündüğünüzü kestirmemiz zor ancak Çin vatandaşlarının ülkenin finansal ve ekonomik geleceği hakkında ne düşündükleri konusunda az da olsa bir bilgimiz var. Beijing, Guangzhou ve Shangai kentlerinde 900 kişiyle yapıla ankete yanıt verenlerin dörtte üçü Çin ekonomisinin gidişatıyla ilgili kaygı taşımadıklarını söylemiş. Ankete yanıt verenlerin yarısı ekonomik krizden etkilendiklerini söylese de gelecekten umutlular.

23 Mart 2010 Salı

China Mobile

Özgür Gürbüz-CRI Türkçe Servisi /23 Mart 2010

 İçinde bulunduğumuz çağın iletişim çağı olduğunu söyleyen birçok kişiye rastlamak mümkün. İletişimin de çeşit çeşit yolu, yordamı var. Bugünlerde çok sık başvurduğumuz cep telefonlarımız da günlük iletişimimizin bir parçası. Bugünlerde sesli iletişimden, bilgi aktarımına doğru iletişimde üstlendikleri rolü de değiştirmeye başlayan cep telefonları başlı başına bir sektör yaratmış durumdalar. Bu sektörün en büyüğü de, dünya çapında sahip olduğu 532 bin müşterisiyle "China Mobile". 

Yakında 10. yaşını kutlayacak olan "China Mobile Communications Corporation", kısa adıyla, "China Mobile", 20 Nisan 2000 tarihinde kuruldu. 51 milyar 800 milyon yuanlık kayıtlı sermayesi ve 400 milyar yuanın üzerinde mal varlığına sahip. Çin'deki 31 bölgede aktifler. Şirketin hisseleri Hong Kong ve New York borsalarında işlem görüyor. 

Çin gibi oldukça büyük bir coğrafyada iki yerli rakibine karşı üstünlük sağlamayı başaran China Mobile, 2005 sonunda kapsama alanı içerisine ülkedeki tüm büyük kentleri almayı başarmış. Çin dışında, 206 ülkede 271 operatörle işbirliği anlaşması imzalanarak, müşterilerine yurt dışında konuşma şansı tanınmış. 106 ülkeye yönelik kısa mesaj hizmeti de şirketin dünya çapında verdiği hizmeti genişletmiş. Fortune dergisinin "Dünyanın en büyük 500 şirketi" listesinde son 5 yıldır aralıksız yer alan telekomünikasyon devi, son listede dünyanın en büyük 224. firması olarak sıralanmış. 

China Mobile'in kısa vadedeki hedefi, kısa bir süre içerisinde şebekesini 3G'ye uyumlu hale getirecek çalışmaları bitirmeye hazırlanıyor. 3G hizmetiyle birlikte, yeni sisteme uyumlu 80 telefonu da piyasaya sürmeye hazırlanan şirket, önümüzdeki yıllarda sermaye harcamalarını kısmaya hazırlanıyor. Bu yıl 123 milyar yuan olan sermaye harcamaları 2012'de 80 milyar yuana gerileyecek. 

China Mobile'in gelecek planları arasında "cep bankacılığı" var. Bu amaca ulaşmak için bu yıl içinde orta ölçekteki kredi bankası Shangai Pudong Kalkınma Bankası'nın yüzde 20 hissesini 5 milyar 800 milyon dolara almaya hazırlanıyor. 

Bu ciddi yatırım kararı, ChinaMobile'in işinin kolay olduğu anlamına gelmemeli. Çin'deki rakipleri China Telecom ve China Unicom, pazarın yüzde 40'ını elinde tutuyor. 2009 Kasım ayında yeni kullanıcıların tercihlerinde China Mobile'in payı yüzde 43'lere geriledi. Bir yıl önce bu oran yüzde 78'di. Buna karşın, China Mobile'in net karı 2009'da yüzde 2,3 artarak 115 milyar yuana ulaştı. Kar artışında firmanın kullanıcı başına gelirlerinin 75 yuandan 77 yuana çıkması önemli rol oynuyor. China Mobile İcra Kurulu Başkanı Wang Jianzhou, Apple ile görüşmelerin devam ettiğini ve iPhone marka telefonları en kısa sürede satmak için firmayla anlaşmak istediklerini belirtti.

16 Mart 2010 Salı

Çin'de konut piyasası

Özgür Gürbüz-CRI Türkçe Servisi / 16 Mart 2010

Bugünlerde "kaplumbağa olmak varmış, başımı sokacak bir yer aramak zorunda kalmazdım" diyenlerin sayısı tüm dünyada artıyor. Aradığınız standartlarda bir konut bulmak her yerde olduğu gibi Çin'de de zor. 

Başta yeni evli çiftler olmak üzere ilk evlerini almak isteyenlerin işlerini biraz olsun kolaylaştırmak için Çin Hükümeti, 2009 Aralık ayında aldığı yeni önlemlerle hızla yükselen konut fiyatlarını kontrol altında tutmaya çalışıyor. Bu önlemler arasında, ucuz ve kirası düşük yeni evlerin inşa edilmesi, ikinci el ev alımlarında peşinat için ödenen miktarın yükseltilmesi, Çin Merkez Bankası'nın mevduat garantisi oranını yükselterek kredilere sınırlama getirilmesi ve bu sayede miktarını azaltarak olası bir emlak balonu oluşmasını önleme çabaları başta geliyor. Bu önlemlerin sonucunda ev alım satım rakamları düştü, birçok alıcı beklemeyi seçti ancak ev fiyatlarındaki artış Ocak 2010'da da yüzde 9,5 oranında arttı. 

Emlak sektöründeki birçok uzman, hükümetin aldığı tedbirlerin 2010 yılı içerisinde hemen etkisini göstermeyeceği konusunda birleşiyor. İnşaat firmalarının elinde yeni ev inşası için yeterli miktarda nakit olduğunu belirten sektör temsilcileri, bu nedenle ev fiyatlarının 2010'un ilk yarısında bir düşüş yaşamayacağı ve yıl sonunda yüzde 4 ile 5 arasında bir fiyat artışının sürpriz olmayacağı görüşünde. Yıllık yüzde 4 ile 5 oranında gerçekleşecek bir artış, özellikle 2009 yılıyla karşılaştırıldığında, "düşük bir oran" olarak nitelendirilebilir. 2009 Haziran ayıyla başlayan yükselme eğilimi, Ağustos ayında bir önceki yıla göre yüzde 2, Kasım'da yüzde 5,7 ve Ocak 2010'da yine bir önceki yıla göre yüzde 9,5 artış göstermişti. Ulusal İstatistik Bürosu tarafından açıklanan 2010 Şubat ayına ait veriler de artış eğiliminin devam ettiği görüşünde. Çin'in 70 büyük kentinde fiyatlar geçen Şubat ayına göre yüzde 10,7 oranında arttı. Son 23 ayda yaşanan en hızlı artış gerçekleşti. 

Cheung Kong Emlak Acentası direktörü William Kwok, 2010 yılında fiyatların dengelenmesini bekliyor. Piyasanın başaşağı gitmesini beklemeyen William Kwok, 2009'da büyük kentlerde görülen yüzde 50'ye varan artışlardan sonra fiyatlarda bazı düzeltmelerin olmasını kaçınılmaz olarak niteliyor. Beijing'de ev almak isteyenler, metrekare başına ortalama 22 bin yuan civarında bir bedel ödemek zorunda. Bu da, 100 metrekare büyüklüğünde ev almak isteyenlerin yaklaşık 2 milyon yuan, yani 450 bin TL civarında bir parayı gözden çıkarmaları anlamına geliyor. Shangai ve Beijing'de ortalama gelire sahip bir kişinin iki odalı ev alması için 20 ile 30 yıllık gelirini eve yatırması gerekiyor. Uluslararası ortalama ise 6 yıl civarında.
    
Başbakan Wen Jiabao, sorunu çözmek için merkezi hükümetin 2010 yılında 9 milyar 250 milyon ABD Doları'na denk düşen, 63 milyar 200 milyon yuanlık bir bütçeyi, düşük gelirliler için konut inşa etmek üzere ayırdığını açıkladı. Çin hükümeti ayrıca 3 milyon ucuz konut inşa etmeyi ve 2 milyon 800 bin gecekonduyu da elden geçirecek

12 Mart 2010 Cuma

Çin ekonomisinde geçen hafta (2-8 Mart 2010)

Özgür Gürbüz- CRI Türkçe Servisi / 9 Mart 2010

Bu programımızda, Çin ve dünya ekonomisindeki son gelişmelere yer vereceğiz. Bu haftaki dosya konumuzu ise Çin'in 2010 yılında izleyeceği ekonomik politikalar oluşturacak.
İlk haberimiz Çin'in dış ticaret fazlasıyla ilgili. Çin Halk Cumhuriyeti Ticaret Bakanı Chen Deming, Çin'in dış ticaretinin geliştiğini söylemek için henüz çok erken diyor. Chen'in sözleri, Ulusal İstatistik Bürosu tarafından açıklanan verilerle birleştirilince anlam kazanıyor. 2010'un ilk iki ayında Çin'in dış ticaret fazlası geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 50,2 oranında azaldı. Küresel ekonomik krizin de etkisiyle 2009'da Çin'in dış ticaret hacmi'de yüzde 13,9 oranında azalmıştı. 

Bu yılın ilk iki ayındaki düşüş, Çin'in ithalatı destekleyen, ihracatı rayına oturtmaya yönelik politikalarının bir sonucu aslında. Çin, bir süredir iç tüketimi arttırmaya çalışıyor. İç tüketimin artması ve sadece ihracata dayalı bir ekonomik yapıdan kurtulmak isteyen Çin'in Ticaret Bakanı, birkaç noktanın da altını çiziyor. İhracat merkezli sektörlerin Çin'de 90 milyon kişiye istihdam sağladığını belirten Chen, "Bu kişilerin işlerini kaybetmeleri halinde onlardan daha fazla harcama yapmasını nasıl bekleriz" diye soruyor. Chen Deming, geçtiğimiz hafta içinde basında yer alan bir başka açıklamasında da, ABD'nin Çin'e yönelik tek taraflı ithalat kısıtlamalarının olduğu bir durumda dış ticaret dengesinden bahsetmenin zor olduğunu söylüyor. 

Chen'in ithalat kısıtlamaları açıklaması, son günlerde ABD'nin bazı Çin ürünlerine uyguladığı gümrük vergilerini işaret ediyordu. ABD Şubat ayında Çin'den ithal edilen çelik borulara, Mart başında ise endüstride kullanılan fosfat tuzu ve kuşe kağıda gümrük vergileri getirmişti. 

Çin'in gayrimenkul sektörü dünya lideri oldu
Birçoğumuzun hayali başımızı sokacak bir evimizin olması. Nüfusunu göz önüne aldığımızda, bu hayalin en çok kurulduğu ülkelerden birinin Çin olduğunu söylemek sanırım yanlış olmaz. Çin hükümeti vatandaşlarının ev hayallerini gerçekleştirmek için kapsamlı bir çalışma yürütüyor. 2009 yılında Çin'in gayrimenkul sektörü yatırımları bir yıl öncesine göre yüzde 16,1 oranında artış gösterdi ve 3,6 trilyon yuana yani 527 milyar dolara ulaştı. Çin, bu artışla ABD'yi geride bırakarak dünyanın en büyük gayrimenkul yatırımının yapıldığı ülke oldu. 2010 yılında bu eğilim değişmeyeceğe benziyor. Dar gelirliler için 3 milyon yeni ev inşa edilmesi planlanıyor. 

Çin'de trenler de hızlı gidiyor
Çin'de ekonomi hızlı büyüyor ancak ulaşım sektörü içerisinde bir alan var ki, büyüme yarışında diğerlerinden çok daha hızlı gidiyor. Çin'in hızlı trenlerle güçlendirilen demiryolu ulaşımı.
2012 sonuna kadar Çin'in hızlı tren çalıştırılabilen demiryolu hattının uzunluğu 13 bin kilometreyi bulacak. Çin Demiryolu Bakanlığı; evet, Çin'de bir demiryolu bakanlığı var, önümüzdeki üç yıl içerisinde 26 bin km'lik yeni demiryolu inşa edecek ve bunun 9 bin 200 km'si hızlı trenlerin kullanımına uygun olacak. Çin'de halihazırda, aralarında başkent Beijing'i Shanghai'ya bağlayacak olan hattın da bulunduğu 40 ayrı hızlı demiryolunun inşası sürüyor. 

Çin malı ilk jumbo jet 8 yıl sonra havada
Karada olduğu kadar hava ulaşımında da ilginç gelişmeler yaşanıyor. Çin, artan havayolu taşımacılığı nedeniyle bu yıl 218 adet uçak almayı planlıyor. Çin Sivil Havacılık Yönetimi Direktörü Li Jiaxiang, 2020'de yılda 700 milyon yolcunun uçaklarla seyehat edeceğini, 2030'da ise bu rakamın iki katına çıkacağını tahmin ediyor. Geçtiğimiz yıl Çin'de hava taşımacılığı, 230 milyon yolcu ve 4 milyon 460 bin ton kargo taşımıştı.
Artan uçak talebini ithal uçakla karşılamak istemeyn Çin, ilk "jumbo" jetini bitirmek için de kolları sıvadı. Önümüzdeki sekiz yıl içerisinde bitmesi planlanan ilk Çin malı jumbo jetin adı da belli: C 919. C919'un baş tasarımcısı Wu Guanghui, 190 yolcu kapasitesine sahip olacak uçağın, başta yabancı motorlar kullanacağını ancak eş zamanlı yürütülen çalışmalar sonucunda yakın bir zamanda motor imalatına da geçileceğini söylüyor. İlk jumbo jetin imalatını üstlenen Shanghai merkezli COMAC firması 2008 Mayıs ayında 2,78 milyar dolar sermayeyle kuruldu. C919'un "C" harfi şirketin ingilizce adı olan Commercial Aircraft Corporation of China'nın kısaltılmış hali COMAC'ın baş harfini temsil ediyor. Türkçesi ise Çin Ticari Uçak Şirketi. Şirketin Genel Müdürü de olan Wu Guanghui, Airbus'ın "A"si, Boeing'in "B"sinden sonra COMAC'ın "C"siyle sivil havacılığın ABC'sinin tamamlandığını söylüyor.

Radyo programını dinlemek için buraya tıklayabilirsiniz.

9 Mart 2010 Salı

2010 yılında Çin ekonomisi

Özgür Gürbüz - CRI Türkçe Servisi / 9 Mart 2010

3 Mart'ta başlayan Çin Halk Siyasi Danışma Konferansı ve onu izleyen 5 Mart'taki Çin Ulusal Halk Meclisi toplantısı, Çin'in 2010 yılı ve sonrasındaki ekonomi politikalarına yön verecek ciddi kararlara ev sahipliği yaptı. Dilerseniz, Başbakan Wen Jiabao'nun okuduğu Hükümet Çalışma Raporu'nda yer alan, ekonomik ve sosyal konuları içeren beş ana maddeyi gözden geçirelim.

  • Gayri Safi Yurtiçi Hasıla artışı için 2010 hedefi yüzde 8 olarak belirlendi.
  • Kentsel nüfusun önümüzdeki yıl 9 milyondan daha fazla artacağı tahmin ediliyor. Buna rağmen kentlerde kayıtlı işsizlik oranının yüzde 4,6'ının altında kalması hedefleniyor.
  • Enflasyonun yüzde 3'ün altında tutulması başka bir hedef.
  • Ödemeler dengesinin iyileştirilmesi için çalışılacak.
  • Belki de hedefler içerisinde en çarpıcı olanına geldi sıra. Sağlıklı bir kalkınmayla birlikte, kalkınma modelinin dönüşümü çalışmalarının üzerinde durulacak.
Son maddeyi açıklamaya çalışarak işe başlayalım. Çin, bugüne kadar sürdürdüğü ihracata dayalı kalkınma modelini değiştirerek iç talebin de arttırılmasına çalışıyor. Hükümetin öncelikli hedefleri arasında bulunan, kentler ve kırsal bölgeler arasındaki gelir dağılımında yaşanan eşitsizliklerin giderilmesi, dar gelirli vatandaşların ev sorunun çözülmesi gibi konular da aslında iç tüketimi artıracak yeni ekonomik model yaratmaya yönelik çalışmalar olarak nitelendirilebilir.

Biraz da rakamlardan bahsedelim. Hükümet Çalışma Raporu, bu yıl 1 trilyonun çok az üzerinde bir bütçe açığı öngörüyor. İşsizlik oranının yüzde 4,6'ının altında tutulması için merkezi hükümet 43 milyar yuanı gözden çıkarmış durumda. Üniversite mezunları ve kırsal bölgelerden gelip kentlerde iş arayan göçmen işçiler bu bütçeden öncelikli olarak faydalanacak. Uygun konut alanlarınının kullanılmasını engellemek ve konut stoğu yapmak gibi yasalara aykırı girişimlerde bulunanlarla mücadele edilecek.


Geçtiğimiz yıl krize rağmen yüzde 8,7 oranında büyüyen Çin için bu yılki yüzde 8'lik hedef az veya inandırıcı gelmeyebilir. Ancak, Çalışma Raporu'nda da vurgu yapıldığı gibi Çin, ekonomik büyümesini sürdürürken elde edilen geliri de daha adil dağıtmak için önemli adımlar atıyor. Çiftçilere verilen direkt destekler geçen yıla göre 6 milyar yuan arttırılırken, yine kırsal alanlarda yaşayan yaşlıların sigorta kapsamına alınması için başlatılan çalışmalar hızlandıracak. Aynı şekilde temel sağlık hizmetlerini kapsayan ve işsizlere yönelik sigorta sistemi de iyileştiriliyor. Çin hükümeti 2010 yılında sosyal güvenlik sistemine 293 milyar yuan harcamayı planlıyor. Kasaba ve beldelerde inşası süren 29 bin yeni sağlık kliniğinin hizmete açılmasının yanı sıra, 2010 içerisinde 5 bin yeni klinik ve 2 bin hastanenin yapımına başlanması da kararlaştırıldı. Toplamda sağlık harcamalarına ayrılan payın 850 milyar yuanı bulması bekleniyor.


Ekonomik büyümeyle beraber çevre koruma çalışmaları ve enerji tasarrufu da Çin hükümetinin planları arasında yer alıyor. 2008 yılında, gayri safi milli hasılada bir birimlik artış yaratmak için harcanan enerji miktarı yüzde 4,59 oranında azaldı. Bu, şu anlama geliyor; 2007'de yaptığı aynı üretimi Çin, 2008'de daha az enerji kullanarak yapmaya başarmış. Bu verilerden, enerji verimliliği için 2008 yılında ayrılan 42,3 milyar yuanlik bütçenin boşa gitmemiş olduğunu anlıyoruz.


Umarız bu veriler, kalkınma hedefini değil ama modelini değiştirmeyi hedefleyen Çin ekonomisinin geleceği hakkında sizlere az da olsa fikir vermiştir.

5 Mart 2010 Cuma

Çin Otomotiv Sektörü

Özgür Gürbüz-CRI Türkçe Servisi / 3 Mart 2010

Birçoğumuzun aklına otomobil deyince hemen Japonya, Almanya ve Amerika geliyor. Söze, bu tablonun 2009 yılında Çin lehine değiştiğini belirtmekle başlayalım. Çin, 2009 yılında, dünyada en çok otomobil üreten ve satan ülkesi oldu. Çin Otomobil Üreticileri Birliği'nin verilerine göre, 2009 yılı araç satışları 13 milyon 640 bine ulaştı ve ABD'yi geride bıraktı. Ekonomik kriz aslında Çin otomotiv sanayini de olumsuz etkiledi. 2009 yılında otomobil ihracatı 2008'e göre yüzde 46 oranında azaldı. İhraç edilen otomobil sayısı 369 binde kaldı. İthalat ise 2008'e göre yüzde 3 arttı. 420 bin araç ithal edildi.

2010 yılının ilk ayında ise, 1 milyon 600 bin araç üretimiyle yeni bir rekorun kırıldığı belirtiliyor. Otomobil üretimindeki artışta iç talebin de önemli bir etkisi var. Çin'in en büyük uluslararası otomobil şirketi olan General Motors bu durumdan memnun. Çin satışları Ocak ayında bir yıl öncesine göre yüzde 97 artan ve 219 bin 192 araca ulaşan Amerikan şirketi, ilk kez satışlarının 200 bini geçerek rekor kırdığını açıkladı.

GM rekor kırdı
GM Çin Grubu'nun Başkanı Kevin Wale, Ocak ayındaki yüksek talebi 2010 için iyi bir işaret olarak yorumluyor. General Motors'un Çin'de mini van üretimi için kurduğu SAIC-GM-Wuling ortaklığı, ocak ayında 119 bin araç satmayı başardı. SAIC-GM-Wuling, adından anlaşılacağı gibi GM ve iki ayrı firmanın kurduğu üçlü bir ortaklık. Ağırlıklı olarak minibüs ve küçük kamyonet üretiyorlar. Şu an satışta olan 6 farklı modelleri var. General Motors, şu aralar Çin'de yeni bir fabrika kurmak için çalışmalarını sürdürüyor ve yerli rakipleriyle baş etmek için "Chevrolet Sail" gibi ucuz araçları piyasaya sürüyor. GM'in Başkanı Wale, hedeflerinin dünyanın en büyük otomobil pazarındaki liderliklerini korumak ve 2014'e kadar 30 yeni modeli pazara sürmek olarak özetliyor.


Çin'in yükselen yeni yıldızlarından biri BYD
Çin'de en çok satan 10 otomotiv markası arasında ilk 6'yı yabancı ortaklıklarla kurulan şirketler oluşturuyor. Çin malı otomotiv üreticileri de hemen peşlerinde. 7. sıradaki Cherry'yi, BYD, Brilliance ve JAC izliyor. Otomobil satışların artmasının arkasında, Çin Hükümeti'nin pazarı canlandırmak için aldığı ciddi canlandırma kararlarının etkisi olduğunu da belirtelim ve bir başarı öyküsüyle bu haftaki dosyamızı kapatalım.

Çin'de, Çin malı otomobiller de pazar paylarını arttırıyor ve pazarın gelişmesine katkıda bulunuyor. BYD bunlardan biri. Otomobil alanında yeni parlayan bir yıldız olan BYD, sektöre girmeden önce pil üretimiyle işe başlamıştı. Melez ve elektrikli otomobillerin giderek yaygınlaştığı günümüzde, pil ve dolayısıyla akü üretimiyle ilgili tecrübesi, BYD'ye önemli bir avantaj sağlıyor. BYD bu günlerde, yeni enerji kaynaklarına dayalı otomobiller geliştirmeye çalışıyor.

1990'lı yılların başında kurulan BYD, 2006 yılında dünya pil sektöründe bir dev haline geldi, cep telefonu pilleri piyasasında yüzde 30'luk bir pay almayı başardı. 2008 yılında BYD tarafından geliştirilen F3DM model otomobil, tek şarjla 100 km, 2009'da Kuzey Amerika Uluslararası Otomobil Fuarı'nda tanıtılan ve tamamen elektrikle çalışan BYD'nin E6 modeli ise 400 kilometre yol alabiliyor.

BYD'nin hedefi Kuzey Amerika pazarı
BYD'nin yeni hedefi Avrupa ve Amerika otomobil piyasaları. BYD Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Wang Chuanfu, "Pazarlama ağını iki yılda oluşturmayı planlıyoruz. 2011'de yeni enerji kaynaklarına dayalı otomobiller satmayı öngörüyoruz. Teknoloji ve maliyet avantajlarından yararlanmamız durumunda, Kuzey Amerika piyasasından büyük pay koparabileceğimize inanıyoruz" diyor. BYD'nin otomobil sektöründeki geleceğini parlak gören ve "borsa tanrısı" olarak da kabul edilen Warren Buffet, 2008 yılında 1.8 milyar Hong Kong Doları'yla BYD'nin hisse senetlerinin yüzde 10'unu satın aldı. 2009 yılında Hong Kong Borsası'nda işlem gören BYD hisse senetlerinde yüzde 650 oranında artış yaşandı. Çin'in yükselen değerlerinden BYD'nin Genel Müdürü Wang, BYD otomobillerinin küresel gelişme sürecinde meydan okumalardan daha çok fırsatlarla karşı karşıya kalacağını düşünüyor ve şirketine olan güvenini şöyle dile getiriyor: "Bence teknoloji açısından engelimiz yok. Teknolojimiz, dünyadaki en ileri seviyede. Maliyet konusunda da sorun olmadığını düşünüyorum, çünkü maliyet rakamlarını kontrol etme kabiliyetimiz son derece güçlü".

Çin hakkında daha fazla bilgi edinmek için: "CRI Türkçe Servisi"ni ziyaret edin.

4 Mart 2010 Perşembe

Çin ekonomisinde geçen hafta (22 Şubat – 2 Mart 2010)

Sevgili dostlar,
Çin Uluslararası Radyosu'nda her hafta hazırladığım "Ekonominin Çincesi" adlı programın içeriğini iletiyorum. Çin ekonomisini takip etmek isteyenler için yararlı olacağını umarım.

Özgür Gürbüz - CRI Türkçe Servisi / 3 Mart 2010

14 Şubat sabahı havai fişeklerle karşılanan yeni yılla birlikte başlayan tatil havası, geçtiğimiz pazar günü kutlanan Fener Bayramı'yla sona erdi. Bir haftalık tatilin galibi perakendeciler oldu. "Altın hafta" olarak da adlandırılan, 14 Şubat'ı izleyen bir haftalık tatil boyunca, perakende satışları 340 milyar yuan'e, yani 50 milyar dolara ulaştı. Çin'in belli başlı perakendicelerinin verilerine göre, gıda satışları geçen yılın aynı dönemine oranla yüzde 16,5, alkollü içki ve tütün mamulleriyse yüzde 13,2 oranında arttı. En yüksek artış oranları ise, yüzde 19,2 ile iletişim ekipmanları, yüzde 19,1 ile mücevherat, yüzde 17,7 ile giysi ve yüzde 15,4 ile ev eşyalarında gerçekleşti.

Kaplan yılı borsaya göz kırpıyor
14 Şubat'la birlikte girilen Kaplan Yılı sadece perakendicileri değil yatırımcıları da sevindireceğe benziyor. 12 ayrı hayvanla temsil edilen Çin Takvimi'nde Kaplan Yılı, daha fazla kükreme, yani daha fazla ekonomik güç vaad ediyor. Hong Kong'lu Feng Shui ustası Raymond Lo, 2010 yılında daha hızlı iyileşen bir ekonomi öngörüyor. Enerji ve güçle dolu olan "kaplan" aynı zamanda ateşin doğum yeri olarak da adlandırılıyor. Bu nedenle Lo'ya göre, özelikle yaz aylarında ateşin güçlenmesi ve borsanın hareketlenmesi bekleniyor.

Elektrik enerjisi tüketimi arttı
Küresel ekonomik krize rağmen büyümesini sürdüren Çin'de, elektrik tüketimi Ocak ayında geçtiğimiz yılın aynı ayına göre yüzde 40 oranında arttı. 2010'un ilk ayında tüketilen elektrik miktarı 353 milyar kilovatsaate ulaştı. Konutlarda harcanan elektrik enerjisi miktarı bu rakamın sadece 44 milyar kilovatsaatini oluşturuyor.

Alma-Ata'ya hidroelektrik santral yatırımı
Bir devlet şirketi olan Gezhouba Grup (CGGC), Kazakistan Doğal Gaz Teknoloji Ltd. Şirketi ile yaklaşık 5 milyar yuanlık, 727 milyon ABD doları tutarında bir anlaşma imzaladı. Anlaşma, Kazakistan'ın Alma-Ata kentinde kurulacak olan 254 megavat gücündeki hidroelektirik santraline ait. İnşaatın başlaması için, Shanghai Borsası'na bildirilen anlaşmanın iki hükümet tarafından da onaylanması gerekiyor. CGGC yetkilileri, projeyi 57 ay içerisinde bitirmeyi planlıyor.

Xinjiang'da altyapı yatırımları hız kazandı
Xinjiang Uygur Özerk Bölgesi yönetimi tarafından verilen bilgilere göre, bölgede bu yıl su işleri, ulaşım, telekomünikasyon, enerji, çevre koruma alanlarında gerçekleştirilecek yaklaşık 200 projeye, toplam 120 milyar yuan harcanması planlanıyor. 30'u bu yıl başlatılacak olan projelerin önemli bir kısmını, su işleri çalışmaları oluşturuyor. Bölgede şu an 11 demiryolunun inşaatı sürüyor. Ayrıca yıl içerisinde 15 milyar yuan harcanarak 11 bin kilometre uzunluğunda karayolu yapılması da planlanıyor.

Shanghai EXPO'ya hazırlanıyor
1 Mayıs günü Shanghai kentinde başlayacak olan 2010 Dünya Fuarı (EXPO 2010) için sürdürülen altyapı çalışmalarında da son aşamaya gelindi. Shanghai'daki havaalanlarından Hongqiao'da, Dünya Fuarı'na gelmesi beklenen 70 milyon ziyaretçiye hizmet vermek için sürdürülen genişletme projesi tamamlandı. Kentteki raylı ulaşım sisteminin toplam uzunluğu, yeni hatlarla birlikte 355 kilometreyi bulurken, Yantze ve Huangpu nehirlerinin altından geçen tünel geçitler ile çok sayıda otoyol da hizmete alındı. Çevre koruma alanındaki çalışmalar da sonuç veriyor. Shanghai'da, hava kalitesi iyi olan günlerin oranı 2009'da yüzde 91,5'e, yeşil alan oranı ise yüzde 38,1'e yükseldi.

Rakamlarla Çin Ekononmisi
  • Çin'de Tüketici Fiyatları Endeksi (TÜFE) 2010'un Ocak ayında, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 1,5 arttı. 2009 yılında yıllık enflasyon ise ekonomik krizin de etkisiyle -0,7 olarak gerçekleşti.
  • Çin'e yönelik doğrudan yabancı yatırımları 6 aydır aralıksız artıyor. 2009 yılında doğrudan yabancı yatırımı toplamda 90 milyar dolara ulaştı. 2010'un ilk ayında bu rakam 8 milyar doları geçti.
  • Ulusal İstatistik Bürosu, Çin'in orta ve büyük ölçekteki 70 kentinde ev fiyatlarının, Ocak ayında bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 9,5 oranında arttığını açıkladı. Son 21 ay içerisindeki en büyük artış gerçekleşti.